25 Temmuz 2016 Pazartesi

Olduğu gibi, olduğu kadar



Bir hayat var dışarıda patika yollardan masmavi bir deniz üzerine yemyeşil ormanların arasında. Bir yolculuk var sekiz köyden geçip dokuzuncu köyden kovulacağım bir yolculuk. Bir burukluk var içimde. Kurduğum düşlerden düşerken tek tek parçalı bulutların üzerinden yine de seninle uyuyup seninle uyanasım var perili ormanın büyüsüne kaptırmadan seni.

Bir hayalim var usulca tutunup kirpiklerine gözlerinden ayırasım kavuşasım var ellerine. Bak bu bizim dünyamız diyesim. Sımsıkı sarılırken hayaline güldüğün yerden öpesim var.

Ellerine kelepçe geçerken çingene çiçekçisinin uzatacağı bir demet papatyayı panjurlu evimizin camındaki kırık saksıya bırakasım var. Gelince çatı katındaki güvercinlerin kanat sesleri dumanı tüter semaverdeki çayın. Gece olunca demleniriz seninle, iki bardakta tek taraflı. Bilirim tadı başka olur her şeyin çıkınca yanaktaki gamzelerin. Belki her şeyi değiştirmeye yetmez gülümsemenin kudreti. Yine de gülümse sonsuzluğu vaat eder gibi kaybolayım gülümsemenin manalarında.. Dün, bugün ve yarın iyi ki varsın.

Sadık Çağatay


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder