18 Temmuz 2016 Pazartesi

Demokrasi Zaferi


15 Temmuz Cuma

Hepimiz haftanın son günü olan Cuma sabahına kafamızda günlük planlarla uyandık. Aklımda akşam abime playstation da fifa dersi vermek vardı mesela benim. Mesai bitse de eve gitsek diye saat değil dakika saniye sayıyordum. Planlarla uyandık dedim ya.. Bilemedim.. Bazılar kansızların ihanet planları yaptığını... Akşam olup evlerimize girdiğimizde bizlere o kansız hainlerin planları vurdu.. Darbe girişimleri.. Allah'ın izniyle bu planları da boşa çıktı.. Allah'ın izniyle zalimlerin yüzü gülmedi. O günden beri bazı kesimimizin rahatsızlığı gözüme çarpmakta.

Bugün bir yazıya denk geldim. Türk milletini bir kez daha küçümseyen, dini inançlarını fikirlerini hafife alan sözde aydın elitist bir kalemden çıkma yazıydı. Yaşadığın insanları eleştirebilirsin, ben kendi ailemi bile eleştiriyorsam tabi ki çevremdekileri de eleştiririm. Ne zaman ki eleştiri insanların, inançlarını hor görmeye, aşağılamaya başlarsa o zaman orada bir yanlışlık var demektir. Yazı sahibi dramatik asker er ve erbaş demagojisi yaptıktan sonra şöyle bir ifade kullanmış.

"bu çocukların tatbikat yalanıyla şehirlere salındığı, halk ile karşı karşıya getirildiği bir sözde darbeyi bastırdığını düşünüyorsun. Almışsın eline bayrağını, kornalarla zafer turu atıyorsun. Sanıyorsun ki senin iman gücün durdurdu o tankı, topu, tüfeği. Hiç yanı başında G3 ateşledi mi biri, ya da tank topu ateşlendi mi bilmiyorum ama, bırak o imanı, osuruğu düğümlenir adamın. O çocuklar darbe için orada olduklarını bilmeden, ne yaptıklarını bilmeden indi o meydanlara. Korumak için ant içtiği, gerekirse korkusuzca ölüme gittiği bu vatanın insanına mermi sıkamayacağı için de teslim oldu işin rengi ortaya çıkınca."

Bırak o imanı, osuruğu düğümlenirmiş adamın. Evet kardeşim, eğer senin imanında zayıflık varsa osuruğun titrer. Sen de vatan millet sevgisi zayıfsa senin osuruğun titrer. Mermi sıkamayacağı dediği asker mermi sıkıp köprüde sivillerin canını alan asker. Darbe için orada olduklarını bilmediği dediği asker köprü de TSK yönetime el koydu herkes evine gitsin diyen asker. Sosyal medyayı takip eden herkes bunları zaten gördü. Algıda seçici olmayalım yeter. Yanı başına G-3 ateşlendi mi derken, F-16 lar alçak uçuşla tepemizde göğü yararken bu millet silahsız meydanlardaydı. Sözde darbe deyip hafife aldığını mevzu küçümsediğiniz mevzuda gelin söylemediğiniz hislerinize tercüman olayım.

Hazmedemiyorsunuz. Birbirine bu kadar zıt fikirlerde olan insanların söz konusu "iradelerine müdahale" olduğunda nasıl bir bütün olduklarını hazmedemiyorsunuz. Hataları olmasına rağmen büyük eleştirilerin hedefinde olmasına rağmen Cumhurbaşkanı ve hükumetin çağrısına anında cevap vermelerini hazmedemiyorsunuz. İtiraf edin darbenin başarılı olmasını istediniz. Baştan kurtulmak için hep bunu çare bellediniz. Fırsat bu fırsat dediniz. Her fırsatta nutuk attığınız demokrasi hak ve özgürlükleri hiçe saydınız. Hesap etmeyi unuttunuz. Söz konusu irade olduğunda alevinin-sünninin-türkün-kürdün nasıl bir bütün olabileceğini hesap edemediniz. Kaybedenlerin safında yer almayı tercih ettiniz. Kaybettiniz. Kudurdunuz.

Demokrasiyi, milli iradesini eleştirse de liderini koruyan bu milleti salyasını akıtarak saldıran köpeklere benzetecek kadar izansız oldunuz. Polise molotof atılırken bizim polisimiz demediniz. İradeyi hedef alan darbeci askeri bizim askerimiz diye sahiplendiniz. Samimiyetsizlik de markalaştınız. Suçlu kim diye aydın aklınızca hedef göstermeye kalktınız. Toplumun tepkilerini anlamak için görünen olay değil nedenlerine arkasına büyük pencereden bakmak gerekir.

Biz Türkler duygusal bir milletiz doğru. Toplumumuzun çoğu ferdi kendini ifade etmekte başarısız doğru. Ama Türk toplumu asla ama asla hatalarından ders almayan aptal bir millet değil. Liderini yalnız bırakmanın bedelini 100 sene önce istiklal mücadelesi vererek ödeyen bir millet. Ecdanın torunları belki de 100 sene sonra yeniden ayaklarına gelen fırsatı bu sefer kaçırmadı ve eleştirmelerine rağmen liderlerini koruyarak millet olarak asla bölünmeyeceğini tüm dünyaya gösterdi. Vermek istediğimiz mesaj çok açık. Kendi liderimizi kendimiz eleştirebiliriz. Esaret bizim ruhumuzda yok. Bize dayatmalarda bulunmaya kalkanlara bir bütün olarak cevap vermeyi bilecek kadar da olgunlaşmış bir milletiz.Siz bunu anlamak istemiyorsunuz çünkü işinize gelmiyor. İnsanları aşağılamaktan nemalanan grup yeri gelir ağaç için eylem çığırtkanlığı yaparken yeri gelir darbe için susmayı tercih eder.

Asla anlamadığınız bir olayda sokağa dökülen insanlar tankı tekmeyle sopayla durduramayacağının zaten farkındaydı. Müslümanlar için şehadet şerbeti bu dünyadaki en büyük nimettir. Bu fırsat çıktığında hiç bir zaman geri durmadığımız için  bugün bu hazımsızlığı içinde çırpınıyorsunuz. Aşağılayarak kendinizi yüceltecek kadar aciz düşünceler içindesiniz. Mesele silahla tankın önünde dikilmek değil, yürekteki imanla tankın önüne siper olup şehit olabilmekte. Ölüm her canlı için kaçınılmaz. Yeter ki adam gibi ölelim bunu başaralım.

Milli iradenin yanında duran sağcı,solcu,liberal,ülkücü,Türk,Kürt,alevi,sünni tüm Türkiye Cumhuriyetinin korku bilmez vatandaşları. Allah hepinizden razı olsun. Hürriyetimizin düşmanlarını verdiğimiz mesaj olabildiğimiz sağlayabildiğimiz bütünlük bizler için hayırlı yarınlara vesile olacaktır Allah'ın izniyle.

Suçlu kim diye soranlara son sözüm. Hatalar biz insanlar için var. Kim olursak olalım hata yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Her hatanın telafisi vardır. Ama kendi insanını vatandaşını milletini düşüncelerini fikirlerini aşağılayarak ihanet etmenin affı yoktur. Siz her fırsatta arkadan vurmaya yer aramıyor olsaydınız bugün dışarıdan destekli saldırıları hazırlamadan önce binlerce kez düşünmek zorunda kalırlardı.

Kulun bir hesabı varsa Allah'ında bir hesabı var ve şüphesiz ki

“Lâ gâlibe illallah” 



Sadık Çağatay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder